Ufuk Ulutaş Akşam Gazetesi

2016’yı unutursak kalbimiz kurusun…

Anadolu Ajansı’nın hazırladığı 2016 Yıllığını incelerken, bir süredir anayasa değişikliğine ilişkin sorulan “neden şimdi?” sorusunun cevabı daha da berraklaşıyor. Türkiye ve...

06 Mart 2017 | 137 okunma

Anadolu Ajansı’nın hazırladığı 2016 Yıllığını incelerken, bir süredir anayasa değişikliğine ilişkin sorulan “neden şimdi?” sorusunun cevabı daha da berraklaşıyor. Türkiye ve dünyada geçtiğimiz sene gerçekleşen önemli olayların AA gözüyle derlendiği yıllık, “nisyan ile malul” olan bizlere unutmanın Türkiye halkı için bazen lüks olabileceğini de gösteriyor. Tabii ki unutmak da bir nimet; fakat içerisinden geçtiğimiz şu kritik dönemde hatırlamaya da çok ihtiyacımız var. “Neden şimdi?” sorusunun cevabı da hatırlamamız gerekenlerde gömülü durumda.

Yıllığın sadece kapak fotoğraflarına bakmak bile Türkiye için 21. yüzyılın en uzun senesi olan 2016’nın “kulağımıza küpe” olması gerektiğini göstermekte. En üst solda Şehit Ömer Halisdemir, üst sağda 15 Temmuz Şehitler Köprüsü, altta Yenikapı Mitingi ve yanında kamyonuyla Taksim’e çıkan Şerife Boz ablamızın fotoğrafı, sadece bir senede Türkiye’nin atlattığı badirelerin ve ortaya koyulan cansiperane kahramanlıkların bir özeti. Bir kişi, Ömer Halisdemir, kritik Özel Kuvvetler’de Fetullahçı işgal planının çarkına çomak soktu. Ülke evlatları kendi malımız olan F-16’lar ve tankların karşısında dururken, kahramanlıkları Boğaziçi’yi 15 Temmuz Şehitler Köprüsü yaptı. Şerife Abla, her şeyi hesap edip de Nene Hatun ruhunu hesap edemeyenlere kamyonuyla, havalı kornasıyla vatanseverlik dersi verdi. Ve millet birlikte olunca karşısında kimsenin duramayacağını Yenikapı’da gösterdi. Yıllığın ortasındaki fotoğrafıyla Cumhurbaşkanı’nın liderliği de milletin kahramanlığının bir hülasasıydı.

Ortaya koyulan kahramanlıklar bir yana, bu ülke daha geçtiğimiz sene bir işgal girişimini bertaraf etti. Askerden polise, bürokrasiden STK’lara, medyadan iş dünyasına kadar her mecraya sızan bir taşeron örgütün altını oyduğu Türkiye, yeniden inşa zorunluluğuyla karşı karşıya. Çabuk unutuyoruz bu halkın kimlere karşı nasıl mücadele ettiğini. Beştepe’den Kısıklı’ya, Kızılay’dan İskenderun Anıt Alanı’na kadar Türk milletinin büyük özgüvenle darbeye ve işgale direnmesinin üstünden henüz bir sene geçmedi. Sahi bu millet daha altı ay önce ülkenin dört bir yanında neden nöbet tutmuştu?

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Türkiye'nin eşsiz katma değeri 07 Aralık 2020 | 224 Okunma Biden sonrası ABD dış politikası 13 Kasım 2020 | 258 Okunma Amerikan seçimleri 06 Kasım 2020 | 126 Okunma Avrupa'da ırkçılık ve İslam karşıtlığı 02 Kasım 2020 | 283 Okunma Seçimler ve ABD'nin küresel pozisyonu 23 Ekim 2020 | 151 Okunma