Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mayıs ayındaki yoğun diplomasi trafiğinde AB de önemli dosyalardan birisiydi. Cumhurbaşkanı’nın AB liderleriyle yaptığı görüşmeler, AB-Türkiye ilişkilerine dair yeni bir vizyon ihtiyacını ortaya çıkardı. “Bir yıllık takvim” ifadesiyle Türkiye’nin AB, AB’nin de Türkiye serüveninde yeni bir arayış, şartların bir daha zorlanması söz konusu.
Geçtiğimiz dört beş ay boyunca seçim atmosferi ve AB’de yaygın istisnacı yaklaşımlar sebebiyle ilişkiler neredeyse kopma noktasına gelmişti. Sorun ikili ilişkilere dair politikalardan ziyade zihniyet gibi görünüyor. Politikalar bu zihniyetin bir yansıması olarak karşımıza çıkıyor. AB’de Türkiye karşıtı bloğu salt seçim atmosferinde değerlendirmemek lazım. Zira seçim öncesinde ve sonrasında da AB kurumlarında yaygın, oldukça sorunlu zihniyet ilişkilerin ana seyrini tayin etti, edecek.