Suriye ve Irak ile birlikte Ortadoğu’da vekalet savaşları mutasyon geçirmeye başladı. Örneğin Suriye hızlı bir şekilde Körfez-İran ve ABD-Rusya arasındaki vekalet savaşının sahnesine dönerken ileriki aylarda kavram kaymaları yaşanmaya başlandı. İran Suriye’de sadece vekilleri üzerinden değil, bizatihi ordusuyla savaşmaya başladı. Ölenler sadece vekilleri olmadı; İranlı generallerin de tabutları Tahran’a yollandı. Daha sonra Rusya Suriye’ye doğrudan askeri müdahalede bulunarak vekalet savaşları kavramını Suriye özelinde daha da grift bir noktaya taşıdı. En ilginci ise ABD ve Rusya arasında yaşandı. En başta vekilleri üzerinden birbiriyle yüzleşen bu iki ülke, daha sonra absürd bir ilişki türü geliştirdi. ABD Suriye’de uzun bir süre Rusya’nın peşine takıldı. Kerry çözüm için Lavrov’un ağzının içerisine bakıp durdu. Yani vekalet savaşı yürüten aktörlerden birisi diğerine En azından bir süreliğine Suriye dosyasını teslim etti. Dosyayı geri almak istediğinde ise iş işten geçmişti.
Geldiğimiz noktada ise mezkur vekalet savaşı daha da absürt bir şekle büründü. Daha önce Türkiye ile Suriye konusunda aynı safta olduğu argümanına sahip ABD, şu an hem Suriye’de hem de Irak’ta Türkiye’nin önündeki en büyük engele dönüşmüş durumda. Aslında daha önce ısrarla reddedilen ve kabul edilmek istenmeyen bir gerçekliğin su yüzüne çıkması durumu bu. ABD ve Türkiye, Suriye ve Irak’ta hiçbir zaman aynı düşünmedi; yani yeni bir durum yok.