Bir süredir herkesin cevabını bulmaya çalıştığı soru bu. Sadece Türkiye değil; ABD’nin diğer bölgesel müttefikleri ve hatta Washington DC’de Suriye üzerine çalışanlar da bu sorunun cevabının peşinde. Cevap ise ABD’nin Suriye politikasına dair ezberleri bir kenara bırakıp, ABD’yi Suriye’deki çatışmalarda doğru yerde konumlandırmaktan geçiyor.
ABD hızlı bir şekilde “Esed meşruiyetini kaybetti” deyip,
büyükelçisini Hama’da göstericilere desteğe gönderdi. Türkiye gibi
olayların tırmanmaması için Esed rejimini ikna etmeye çalışan
aktörlere baskı uyguladı. Fakat olayların başından itibaren rejimin
yardımına koşan İran ve Rusya karşısında muhalefetin oyun
değiştirebilmesi için tabiri caizse kılını kıpırdatmadı. Rejimin
kimyasal silah kullanmasının akabinde ise kırmızıçizgisi geçilen
bir süper güç gibi değil oldukça uysallaştırılmış ve çözümü
Rusya’ya havale etmiş bir seyirci gibi davranmaya başladı.
Suriye’de muhaliflerin oyunu değiştirmesi için yapılması gereken
herkesin malumuydu: Rejimin ve müttefiklerinin hava saldırısı
lüksünü ellerinden almak. Bu da ya nokta atışlarla rejimin hava
gücünü kullanılamaz hale getirmekten ya da muhalefete kendi
no-fly-zone’larını yaratacak manpad’lerin verilmesinden geçiyordu.
Fransa ve Suudi Arabistan belli dönemlerde bu manpadleri vermeye
hazırdı. ABD kimyasal silahta kullanmadığı kırmızıçizgisini
manpad’de kullandı ve bu oyun değiştirici hamleyi engelledi.
Muhalefetin bölünmüşlüğünden şikâyet edilir ya, ABD bunun en büyük
müsebbiplerinden olageldi. ABD muhalefeti sistematik olarak böldü.
Birkaç zayıf halkaya trajikomik eğit-donat desteği sundu. Onları da
Esed’den ziyade muhalefete karşı kullanmaya çalıştı. Seçtiği
grupların zayıf halka olduğunu sağır sultan bile biliyordu.
ABD basın toplantılarında sarf ettiği süslü ve içi boş sözleri
kenara koyarsak hiçbir zaman muhalefetin tarafında olmadı.
Muhalefetin tarafında gibi davranmadı. Muhalefetin tarafında
olmanın gereklerini yerine getirmedi. Muhalefeti böldüğü kadar Esed
rejimini bölmeye uğraşmadı. Dolaylı yollarla Esed’e sağladığı
meşruiyeti muhalefete sağlamak için elindeki kozları kullanmadı.
Her şey bir tarafa Suriyeli mazlum mültecilere bile ölçeğine
yakışır şekilde sahip çıkmadı.