İç politikayla dış politika arasındaki bağlantıya dair koca bir akademik literatür var. Dünyanın birçok devletinde bu bağlantının karar almada ciddi bir karşılığı bulunuyor. ABD de bu konuda bir istisna değil. Bu bağlantı normal, fakat iç politik sıkışmaların dış politikada agresyona dönüşmesi aynı derecede normal karşılanamaz. En azından agresyonun muhatabı olan devletler ve diğer aktörler tarafından. Söz konusu ABD Yönetimi ve iç politikadaki sıkışmışlığı olduğunda agresyona muhatap olan neredeyse ABD dışındaki tüm ülkeler.
Uzun bir süredir ABD Yönetimi’nin attığı adımların iç politikaya matuf birçok yönü olduğunu yazıp çiziyoruz. Kudüs konusundaki skandal büyükelçiliği taşıma kararı, Trump Yönetimi’nin bir dış politik vizyon ortaya koymasından değil; doğrudan iç politikada ihtiyaç duyulan ve siyaseten Trump kampanyasına angaje olan pro-İsrail bir kesimi tatmin etme adımıydı. İran politikası da hakeza İsrail’le bağlantılı olarak şekillendi.