“Türkiye iki gün içerisinde Suriye’ye girecek” haberi gündeme bomba gibi düştü; daha doğrusu düşmedi. Paralel medyadan müzmin muhalefet medyasına kadar bu günlerde derin ittifaklar yürüten yoldaşlar, CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin’in bu “kamuoyunu sarsacak” iddiasına zihinlerinde binlerce tilki dolaşır bir şekilde atladılar. Kafalarında deli sorular. Gürsel Tekin de bu vesileyle kendini gündeme getirmiş oldu; seçim arifesinde iyi taktik. Başbakan Davutoğlu’na yaptığı “beni muhatap al” çağrısı da karşılık bulursa (pek muhtemel değil) tadından yenmez.
Malumunuz Suriye Devrimi başlayalı dört seneyi aşkın bir süre
geçti. Bu süre zarfında aynı mecraların fos çıkan iddialarını temel
alsaydık Türkiye’yi Suriye’ye defalarca girecek zannedecektik.
Artık kendilerinin de önleyemediği kronik bir hastalığa döndü bu
iddialar. Meselenin ilginç yanı ise kendinden yanmalı motor misali
kendi iddiaları üzerinden yine kendi iddialarını baz alarak
eleştiri ve hatta hakaret oklarını hükümete yönlendirmeleri.
Önce “Türkiye Suriye’ye girecek” iddiası itinasız bir şekilde
ortaya atılır. Sonra bu iddiayı baz alan “Türkiye bizi savaşa
sokacak” çığırtkanlığı yapılır.