Irak’taki Türk askeri varlığı üzerinden absürd tartışma yeniden başladı. Daha önce de Başika kampında konuşlu ve Irak’ın daveti üzerine Iraklıları eğiten Türk askerinin Irak’ı terk etmesini istemişti Irak Merkezi Hükümeti. Musul operasyonu yaklaştıkça İran ve ABD’nin güdümündeki merkezi hükümet, Türkiye’ye karşı yine düğmeye bastı.
Birçok kişinin de dillendirdiği gibi bir işgalden (ABD) diğer işgale giren (DAİŞ, İran vs.) bir devlet olan Irak’ın kafayı Türkiye’nin bir avuç eğitmenine takması normal bir durum değil. Toprakları en az iki terör örgütüne (DAİŞ ve PKK) ev sahipliği yapan Irak’ın, hem kendini hem de Irak’ı korumak için terörle mücadele eden Türkiye takıntısı basit bir siyasi manevra da değil. Kaldı ki merkezi hükümete büyük bir aktörlük de atfetmemek lazım. ABD işgalinden sonra fiziki ve sosyolojik olarak yerle bir olmuş Irak’ta merkezi hükümetin sözü ne ABD ve İran gibi işgalci güçlere ne de Irak toplumunun farklı kesimlerine geçiyor. IKBY-Merkezi hükümet geriliminden bahsetmeye lüzum bile görmüyorum. Daha kısa bir süre öncesinde, şimdi Türkiye aleyhine atıp tutan Irak meclisi, Sadr’a bağlı bir grup tarafından işgal edilmişti. ABD ve İran’ın vekilliğini yapan Maliki, tekrar iktidarı ele geçirmek için fırsat kolluyor. Başbakan Abbadi etkisiz eleman hükmünde, Obama’nın elini sıkmak için sıra bekliyor. Tüm bu şartlar altında önce Irak meclisinden Türkiye aleyhine absürd bir karar çıkıyor; ardından ABD’li bir işgal askeri Irak’taki Türk askeri varlığının meşruiyetini sorguluyor.