Tahran ile Washington arasında Trump Yönetimi’nin işbaşına geçmesiyle birlikte derinleşen gerginliğin nereye varacağı elbette belli değil. Tıpkı Kuzey Kore ile yaşanan gerginlikte olduğu gibi, askeri tırmanışı da içeren bir dizi metotla gerginlikten anlaşma çıkarma gayreti içerisine girdi Amerikan Yönetimi. Yükselen retoriğe rağmen İran’a karşı stratejinin askeri tırmanış yolunu içermeyebileceğine dair de işaretler var. Hatta İran tarafı ABD’yi yeni bir diplomasi trafiğine yönelttiklerini düşünüyor. Peki tüm bölgesel bloklaşmaya ve Washington’da İsrail’in güvenliğini baş sıraya yerleştiren bir yönetime rağmen İran ABD’yi diplomatik seçeneğe nasıl “zorlayabiliyor”?
Öncelikle İran’ın elinde somut bir pazarlık malzemesi var; ya da eşit miktarda etkili olabileceği gibi Amerikan tarafını elinde somut bir pazarlık malzemesi olduğuna inandırmış durumda. Mevcut örnekte bu, nükleer faaliyetlerinin kısa sürede silah üretmeye yetecek kapasiteye sahip olduğu iddiası/inancıdır. ABD’den