Türkiye ile İsrail arasında Mavi Marmara saldırısından beri dondurulmuş olan diplomatik ilişkiler, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu’nun Zürih’te Netanyahu’nun Özel Temsilcisi Joseph Ciechanover ve müstakbel Mossad Şefi Yosi Kohen’le buluşmasının ardından hareketli günler yaşıyor. Daha önce de taraflar Aralık 2010’da Cenevre’de buluşmuş, Mart 2013’te ABD Başkanı Obama’nın özel ricasıyla Netanyahu, o zaman Başbakan olan Erdoğan’ı arayarak Mavi Marmara için özür dilemişti. Aralık 2013’te tekrar yapılan görüşmeler ve şubat başında varılan genel mutabakat da sonuç vermemişti.
İsrail tarafında Türkiye’yle ilişkileri düzeltmek isteyen bir
kesim var ve bu kesimin siyasetteki ağırlığı da azımsanamaz. Fakat
İsrail halkının çok büyük çoğunluğunun olduğu gibi bu kesim dahi
İsrail’in Mavi Marmara saldırısıyla yanlış bir şey yaptığını
düşünmüyor. Buna rağmen stratejik ve ekonomik mülahazalarla ikili
ilişkilerin düzeltilmesi gerektiğini düşünüyor.
İsrail’in Doğu Akdeniz’deki doğalgaz rezervlerini Türkiye üzerinden
Avrupa’ya pazarlamaya çalıştığı herkesin malumu. 2010’dan itibaren
İsrailli enerji şirketleri, içerisinde Türkiye’nin olduğu bir
ticaret denklemi kurabilmek için hükümetlere baskı yapıyorlar.
Türkiye’yle ilişkilerdeki kilit durum sebebiyle ise İsrail, Mısır
ve Güney Kıbrıs’la enerji angajmanlarına girdi. Yine de Doğu
Akdeniz’deki enerji kaynaklarını ‘kader değiştirici’ bir konu
olarak gören İsrail, Türkiye’nin kapasitesi ve altyapısı sebebiyle
bu konudaki en efektif ortak olduğunun farkında.
Stratejik açıdan da Türkiye’yle ilişkilere önem atfeden çevreler
var. Özellikle Mısır’daki darbeden sonra Mısır, İsrail için zaten
‘cepte’ olan bir müttefike dönüşünce, Türkiye’ye yönelik stratejik
gereksinimde azalma olsa da Türkiye’nin Mısır’dan ve Türkiye’nin
yokluğunda angajmanın artırıldığı Yunanistan’dan farklı ölçekte ve
mahiyette bir ülke olduğunu en iyi İsrail biliyor. Net söyleyeyim;
Mısır’da darbe olmasa İsrail şimdiye kadar Türkiye’nin tüm
şartlarını yerine getirmiş olurdu. Yine de özellikle enerji
meselesi İsrail’in stratejik okumalarını değiştirecek ölçekte bir
konu. Ortadoğu’da İran gibi kaostan beslenen ülkelerden birisi olan
İsrail, artık enerji güvenliğine de önem vermesi gereken bir aktöre
dönüşüyor. Bu sebepten özellikle ticaret yapmak istediği
güzergâhtaki kaostan kendisi de zarar görecek. Tam da bu sebepten
Türkiye gibi o güzergâhın en istikrarlı ülkesiyle ilişkiler İsrail
açısından büyük önem arz ediyor.