Bu yazı yazıldıktan sonra bir son dakika gelişmesi olmazsa Barzani’nin ısrarıyla referandum yapılacak. Söylemi bu kadar yüksekte tutmasa ve milliyetçi tonlardan ziyade rasyonel argümanlara başvursa belki ısrarından dönerdi. Fakat hem söylemiyle hem de tonuyla kendisini geri dönülmez bir yola soktu. Referandum yapılır veya yapılmaz, referandum sonrası bağımsızlık ilanına yönelir veya yönelmez, bu tartışmalar bir yana. Türkiye’nin Barzani ile ilişkisinin eskisi gibi olmayacağı aşikar. Çünkü en zor anlarında Türkiye’nin sahip çıkmasıyla ayakta duran Barzani, şoven bir proje uğruna en yakın müttefikini kaybetmeyi göze aldı.
Daha önce de yazdığım gibi Türkiye’nin IKBY ile ve Barzani ile ilişkisini derinleştirmesi gayet olumlu bir girişimdi. Doğru, IKBY ile ilişkilerde Barzani merkezli bir hava vardı. Fakat bu bir tercihten ziyade IKBY’nin yapısıyla doğrudan alakalı. IKBY boğazına kadar feodal siyasi bir yapıya sahip, şimdiye kadar hep değişik aktörler