Küresel belirsizliklerin ve kaosun derinden hissedildiği günümüzde liderliğe ihtiyaç çok daha fazla ön plana çıkıyor. Lidersizlik sorunu, küresel çapta yaşanan krizlerin birçoğunda kendisini belli etmekte. Bu sorunu iki şekilde anlayabiliriz. Birincisi, kurallar temelli düzeni uygulayacak ve yeri geldiğinde dayatacak uluslararası kurumların/aktörlerin etkinliğini yitirmesi; ikincisi ise hem kendi devletlerine hem de uluslararası sisteme liderlik edecek siyasilerin artık nadir görünür olmasıdır. Dünya tarihinin kritik kırılma anlarında liderlik vasıflarıyla ön plana çıkan, yeri geldiğinde savaş kazandıran, yeri geldiğinde barış tesis eden, yapısal dönüşümlere imza atan, kurucu rol oynayabilen, karizmaları dünyanın birçok noktasında hissedilen ve teslim edilen isimler büyük oranda tarihin tozlu sayfalarında kalmış gibi.
Amerika’dan Avrupa’ya, Uzakdoğu’dan Ortadoğu’ya isimlerini, hayatlarını, olumlu ya da olumsuz katkılarını tüm