Kerkük’ün merkezi hükümetin kontrolüne girmesi Irak’ta yeni bir dönemi başlatıyor. Türkiye dahil sahadaki aktörler bundan sonra atacağı adımlarla risk-fırsat eğrisinden paylarına düşeni alacaklar. Kesin olan tek şey şu an sabit olarak gördüğümüz her şeyin aslında değişken olduğu. Bu değişkenlikte Türkiye’nin fırsatları maksimize etmesinin yolu PKK’ya dair bölgesel bir mutabakat geliştirebilmesinden ve son yıllarda palazlanan PKK’yı nokta operasyonlarla vurmasından geçiyor. Yani Türkiye yeni denklemden PKK’yı sınırlandırabildiği miktarda kazançlı çıkacak.
Barzani hesapsızlığıyla PKK’ya iki açıdan alan açtı. Birincisi, Peşmerge’nin aşınan güvenirliliğinden oluşan boşluğu doldurmak için PKK’ya fırsat tanıdı. Kuzey Irak halkı hem KDP’ye hem de KYB’ye kızgın. Sincar’ı hatırlayın; DEAŞ geldiğinde Peşmerge kaçmış, PKK ise kurtarıcı rolüne soyunmuştu. Her ne kadar PKK da Kerkük’ten kaçmak zorunda kaldıysa da sorumluluk Peşmerge’nin omuzlarında. İkincisi,