Ufuk Ulutaş Akşam Gazetesi

Türkiye ekseni

Türkiye’ye yönelik en yaygın operasyon metotlarından birisidir eksen kayması tartışması. Türkiye’nin müstakil veya herhangi bir eksene mugayir attığı her adım sonrasında temcit pilavı gibi tekrar...

04 Kasım 2016 | 211 okunma

Türkiye’ye yönelik en yaygın operasyon metotlarından birisidir eksen kayması tartışması. Türkiye’nin müstakil veya herhangi bir eksene mugayir attığı her adım sonrasında temcit pilavı gibi tekrar tekrar önümüze sürülür.

Oysa son yıllardaki gelişmeler Türkiye’nin ekseni tartışmasıyla birlikte eksen kavramının bu kadar önemsenmesini bile anlamsız kılmış durumda. Birbiriyle geçişken olmayan ve sabit bir eksen kavramı, siyasi tüketim malzemesi olarak kullanılıyor. Fakat analizlere konu edilen, klasik manada eksen kavramı bir süredir buharlaşmış durumda. Irak ve Suriye bu konudaki en çarpıcı örnekleri sunuyor.

Söz konusu Türkiye olunca tartışma daha çok tarihi referanslarla yapılıyor. Soğuk Savaş yıllarında kurulan müttefiklik ilişkileri, NATO üyeliği ve dış politikada geleneksel düşünce tarzı, Türkiye’yi son yıllarda anlamsızlaşan Batı eksenine sokmuştu. Batı derken büyük oranda ABD merkezli bir eksenden bahsediyorduk. Dış politika adımlarını atarken ABD’nin hassasiyetlerini önceleyen bir anlayışa sahip olduğu müddetçe Türkiye eksen içerisinde kabul ediliyordu. Fakat belki de Irak tezkeresine götürebileceğimiz bir süreçle birlikte kutunun dışında düşünmeye başlayan Türkiye, eksen tartışmalarına maruz bırakıldı. Biraz sahaya bakalım…

ABD Suriye’de uzun süre Rusya’ya alan açan bir ülkeydi. Esed’in kimyasal silah kullanımı sonrasında bile inisiyatifi Rusya’ya bıraktı. Son zamanlarda Rusya karşıtı söyleminin dozunu artırsa da Suriye’yi Rusya’ya teslim eden ülke ABD oldu. Bölgedeki geleneksel müttefikleri olan Türkiye, İsrail ve Suudi Arabistan gibi ülkelerin çekincelerine rağmen Ortadoğu’yu İran nüfuzuna açık bir coğrafyaya çevirdi. Irak’ta İran’la hatta İran kontrolü altındaki milislerle müttefiklik ilişkisi kurdu. Üstelik Türkiye’nin tüm eleştirilerine rağmen PKK ile ilişkisine seviye atlattı ve PKK’yı Suriye’deki tek müttefiki konumuna soktu. Bütün bunları yaparken hiçbir eksen tartışmasına da maruz kalmadı. Çünkü eksen olarak tanımlanan kavramın merkezinde ABD var ve ABD’nin pozisyonuna göre o eksen de sürekli kaymalara uğruyor. ABD’ye paralel kaymalar yaşayan ülkeler sorun yaşamıyor; müstakil hareket eden, istikrarlı politika yürüten veya kendi milli önceliklerine göre davranan ülkeler “eksen dışı” olarak ilan ediliyor.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Türkiye'nin eşsiz katma değeri 07 Aralık 2020 | 224 Okunma Biden sonrası ABD dış politikası 13 Kasım 2020 | 258 Okunma Amerikan seçimleri 06 Kasım 2020 | 126 Okunma Avrupa'da ırkçılık ve İslam karşıtlığı 02 Kasım 2020 | 283 Okunma Seçimler ve ABD'nin küresel pozisyonu 23 Ekim 2020 | 151 Okunma