Türkiye ile ABD’nin arasında uzun süredir gerginlikler ve güven bunalımı yaşanıyor. Bunun belki de en büyük sebebi, iki ülke arasındaki ilişkilerin tabiatının özellikle ABD tarafından henüz anlaşılamaması. Soğuk Savaş yıllarında cephe ülkesi olan Türkiye, Soğuk Savaş sonrasındaki dönemde müstakil hareket alanını genişletmiş, 2000’li yılların başından itibaren dünyadaki yerine dair yeni bir anlayış geliştirmiştir. Bu anlayış Türkiye’nin güçlenen ekonomisi, artan siyasi istikrarı ve tabii ki ortaya koyduğu yeni dünya vizyonuyla doğrudan alakalıydı. İkili ilişkileri tanımlamak için model ortaklık, stratejik ortaklık gibi kavramsallaştırmalar bizzat ABD’li yetkililer tarafından kullanılsa da geçtiğimiz yıllarda bu kavramların içinin pek doldurulamadığını gördük.
Kavramsal belirsizliklerle seyir eden ilişkiler 2011’e geldiğimizde en büyük sınamaya tabi tutuldu. Ortadoğu’da ortaya çıkan halk hareketlerinde yaşanan vizyon çatışmaları ve değişim-statüko