The Economist ve New York Times'ın bile Türkiye'deki seçimlerde rengini belli ettiği bir ortamda hâlâ partizanlıklarını tarafsızlık kisvesiyle yapanlar var. Uzun süredir halkın neredeyse yarısının olduğu gibi AK Parti'yi destekleyen çevrelere "yandaş" sıfatını yapıştıran isimler bugünlerde bu sıfatın hakkını verircesine özellikle HDP'ye destek vermeyi bırakın açıkça oy ister duruma geldiler. Bu vesileyle yandaş sıfatını kullanmaktan maksatlarının kendi hallerini tanımlama çabası olduğunu da anlamış olduk. Yıllardır tanımladıkları sıfatın içerisine yaklaşan seçimler vesilesiyle oturdular ve bundan sonra kurtulmaları mümkün olmayan kampın aleni partizanı oldular.
Açık söylemek gerekirse asıl normal olanın bu yaptıkları olduğunu düşünüyorum. Yani tarafsızlık kisvesiyle partizanlık yapacaklarına, AK Parti'ye destek veren birçoklarının yaptığı gibi açıktan renklerini belli edebilirlerdi. En azından The Economist veya New York Times'ın Türkiye'deki seçimlerde rengini belli etmesi gibi absürd bir durumdan daha iyidir. Nihayetinde ülkede oy hakkı olanlar istekleri halinde oylarının rengini açıklama hürriyetine sahipler. Türkiye'de HDP’li veya CHP’li kalemler diyebileceğimiz ve Türkiye basınında sayıları çoğunluğa tekabül eden kitle artık açıkça ve rozetli bir şekilde oynuyor ve yandaş kelimesinin içini hakkıyla dolduruyorlar.