Suriye'ye ilişkin belki de tüm tarafların tek ortak kanısı, Suriye'nin artık hiçbir zaman yeniden eski Suriye olmayacağı. Olumlu ve olumsuz anlamlar yükleyebileceğiniz bu kanı, Mart 2011'den beri devam eden çatışmaların Suriye'yi ve belki de beraberinde tüm bölgeyi derinden değiştirdiğine de işaret ediyor.
Suriye eski Suriye olmayacak çünkü yüz binlerce insanın hayatını
kaybetmesiyle ve milyonlarcasının ülke içinde veya dışında mülteci
konumuna dönüşmesiyle Suriye'nin demografik yapısı derinden
sarsıldı. Suriye yoğun bir geri dönüş ve diaspora tartışması
yaşayacak.
Suriye eski Suriye olmayacak çünkü ülkenin kalbi olan Halep dahil
şehirler büyük tahribat gördü. Evler, devlet binaları,
ibadethaneler, okullar, iktisadi müesseseler yıkıldı ve
kullanılamaz hale geldi. Savaş bittiğinde Suriye'nin büyük
ihtimalle eski yoğunlaşmalardan farklı bir şekilde yeniden inşa
edilmesi gerekecek.
Suriye eski Suriye olmayacak çünkü an itibarıyla Suriye'yi işgal
eden İran ve IŞİD gibi aktörler kaybetmeleri durumunda savaşın
sonrasında da uyuyan hücreleriyle Suriye'yi terörize etmeye devam
edecekler. Suriye'nin Lübnan işgali gibi İran'ın halihazırdaki
Suriye işgali de Suriye'nin siyasetini ve güvenliğini derinden
etkileyecek.
Suriye eski Suriye olmayacak çünkü Irak işgalini andırırcasına
Esed-İran ortaklığının tetiklediği etnik, mezhepsel fay hatları
savaş sonrasında da şiddetli depremlere ve artçı sarsıntılara yol
açacak. Esed-İran ortaklığının başvurduğu PYD üzerinden etnik, Şii
ve Arap Alevileri üzerinden mezhepsel strateji, bir arada yaşama
kültürüyle bilinen Suriye'yi seneler sürecek toplumsal bir
yüzleşmeye zorunlu kılacak.