Pınar Deniz, geçtiğimiz günlerde Suat Derviş’in hayatını oynamak istediğini söyledi. Yakın dostum Serdar Soydan, 1903-1972 yılları arasında yaşayan bu kadın yazar hakkında ülkede en derin bilgiye sahip kişi. Suat Derviş’in 40’a yakın romanını arayıp buldu, bazılarını Osmanlıcadan çevirip yayına hazırladı. Bir araştırmacı olarak öykülerini, röportajlarını ve romanlarını derledi. O nedenle kendisini arayıp anlattırdım: “Ailesi adını Suat koymak istediği halde nüfus memuru “Bu erkek adı” diyerek kimliğine Hatice Saadet yazmış.
Ancak hem ailesi Suat demeye devam etmiş, hem de kitaplarında bu imzayı kullanmış. Babası Derviş Paşa’nın oğlu. Varlıklı ve nüfuzlu bir aileden gelmesine rağmen bir kadın olduğu için Suat Derviş edebiyat dünyasında hak ettiği yere asla gelmemiş. Hatta bir röportajında ‘O kadar görmezden gelindim ki. Keşke erkek olsaydım’ demiş.”
HER ŞEY HAZIR
“1903-1972 yılları arasında yaşayan Suat Derviş’in son romanı ‘Bir Haremağasının Anıları’ ilk olarak 1931’de Almanca olarak basılıyor. Ardından Fransızca ve başka dillere çevriliyor. En son Türkiye’de çıkıyor ama bu birçok dile çevrilen önemli romandan o dönem kimse bir cümleyle bile bahsetmiyor. Sebebi de Suat Derviş’in kadın olması.” Bu yazarın hayat hikayesini Serdar Soydan çoktan senaryolaştırıp filmini yazmış.
Adı “Suat Derviş: Aşık ve İsyankar”. Birkaç yapımcıyla görüşülmüş ama araya koronavirüs salgını girince birçok proje gibi o da bir duraklama dönemine girmiş. Bakın konu çok iyi. Başrol oyuncusu da hazır. Yakın geçmiş dönem dizi ve filmleri de yükselişe geçmişken bu projeden çok iyi bir film çıkar. Pınar Hanım, bence hemen menajerinizi arayın!