Vodafone 40. İstanbul Maratonu’nda o kadar çok kişi koştuğu için bağış istedi ki hangisine para vereceğimizi şaşırdık. İşin komiği topladığı miktar çerez parası olmayan holding sahipleri bile paralı koşuya çıktı.
Merak ettiğim birkaç şey vardı, bağış için gücü olan biri neden para vermek için birinin koşmasını bekliyor? Neden koşana para veriyoruz; bu kişiler vakitlerini bir hayır kuruluşunda gönüllü çalışmak için harcasa, biz bunu yaptığı için bağışta bulunsak daha mantıklı değil mi?
Adım Adım Derneği’nin kurucularından Itır Erhart diyor ki “Koşucuyu sevdiğin, onun koşarak gösterdiği çabayı gördüğün için bağış yapıyorsun. Çoğu zaman ne için koştuğuyla ilgilenmiyorsun bile. Bu yüzden koşucu sadece tanıdıklarından bağış talep etmeli”. İkna oldunuz mu?