Uzun zaman sonra mutluluğu yakalayan Gülçin Ergül ne yazık ki sevgilisi Erdal Şeyda Lafçı’yı bir trafik kazasında kaybetti. Kendisi de ciddi şekilde yaralandı ve hastanede tedavi görüyor. İnsan hayatın bu tür acı gerçekleriyle yüz yüze kalınca bir an afallıyor. Yaşamın aslında pamuk ipliğine bağlı olduğunu, bir saat sonra başımıza ne geleceğinin kontrolünde olmadığımızı kabul etmek zorunda kalıyoruz. Ve ister istemez kaderciliğe veriyoruz kendimizi.
Elimiz kolumuz bağlı. Bu nedenle her kayıpta insanların sözleşmiş gibi söylediği şeyleri ben de söyleyeceğim. Sevdiklerimizin, sahip olduklarımızın değerini bilelim. Hayatta kalabildiğimiz anları olumsuz düşüncelerle geçirmeden en güzel yanlarıyla yaşamaya çalışalım. Şimdi varız, belki yarın olmayacağız. Gülçin’e sabırlar diliyorum.
KALBEN’İN İSYANI
Turnede olan Kalben önceki gece Eskişehir’de kaldığı otel odasında gece 02.35’te yatağından fırlamış. Çünkü dan dan dan kapısına vuruluyormuş. Haklı olarak çok korktuğunu söyleyen Kalben diyor ki “Bunca şiddet ve cinayetin arasında, üstelik şahsen deneyim de etmişken, ruhuma işlemiş olan korkunun, kâbusun boyutunu kıvrıldığım yerde daha iyi görüyorum bu sabah.
Son 3 günde 5 kadın cinayeti işlendi bu ülkede. Herkes dolarını, Euro’sunu konuşuyor. Önceliğimiz para... Peki kaç para verirsek çocuklar ve kadınlar güvende olacak? Ona göre çalışıp biriktirelim 40 milyon kadın. Ne dersiniz?” Bu haklı isyanı o kadar iyi anlıyorum ki.
Erkek olmanın ayrıcalığını yaşadığımızın ne kadar farkındayız bilmiyorum ama her geçen gün bu ülkede kadın olmanın çok zor olduğunu biraz daha kavrıyorum. Üst katımda boşalan daireyi görmek için gelen kadınların ilk sorusu “Semt güvenli mi?” oluyor. Erkekler ise boya badanasına bakıyor evin. Her kadının, çocuğun, hayvanın güvende olduğu güzel günleri bir gün görebilmek dileğiyle...