Alice müzikali ülkemizde son yıllarda yapılmış en büyük sahne gösterisi.
Önceki akşam, biletleri günler öncesinden tükenen prömiyerin protokolü de inanılmazdı. Şehrin tüm önemli insanları, yıldızları oradaydı. Başroldeki Serenay Sarıkaya’nın sevgilisi Kerem Bürsin bile 10’uncu sırada oturuyordu.
Bu müzikal, teknolojinin imkanlarını kullanarak ‘Harikalar Diyarı’ndaki Alice’in hikayesini yepyeni bir şekilde anlatıyor. ‘Video mapping’ denilen teknik, ışığı çok güçlü bir projeksiyonla, sahnede yüksek çözünürlüklü, gerçeklik hissi veren görüntüler yaratıyor. ‘Dev prodüksiyon’ klişesi ‘Alice’de anlam kazanıyor. Gerçekten her şey çok büyük ve ışıltılıydı. Muhteşem kostümler içindeki oyuncuların sık sık havalanması, dev ekranlardan seyirciye seslenmesi ve sürekli değişen bir sahne, heyecanı hep ayakta tuttu. İkisini Nil Karaibrahimgil’in yazdığı şarkılar hiç fena değil. Mutlaka albüm olarak yayınlanmalı. Teknik anlamda sahne düzenine bu derece bağımlı bir prodüksiyon çok riskli. Ama neredeyse hiçbir aksama yaşanmadan ilk geceyi atlatmayı başardılar. Prömiyer heyecanı geçince performanslar da eminim daha iyi olacak. Şimdi sıra oyuncu değerlendirmelerinde:
■ Serenay Sarıkaya: En güzel kıyafetler ‘Alice’e dikilmiş. Her sahnede başka bir elbise. Serenay güzel olduğu kadar yetenekli. Şarkıları hatasız söylüyor, ‘ukulele’ (mandolin-gitar arası bir müzik aleti) bile çalıyor.
■ Enis Arıkan: En iyi laflar da ona, yani ‘Tavşan’a yazılmış. Ağzını açar açmaz seyirci gülmeye başlıyor. Gizli başrol Enis Arıkan. Oynarken kendisi çok eğlendiği için, seyirciyi de eğlendiriyor.
■ Ezgi Mola: ‘Kraliçe’ kırmızı kıyafetiyle sahnede Alice’ten daha çok dikkat çekiyordu. Orijinal hikayedeki Kraliçe’nin mantıksız tuhaf hallerini başarıyla oynamış. Yani ekrandan, beyazperdeden bildiğiniz Ezgi Mola.