Sıla, İlker Kaleli ile yaşadığı aşk için “40 sene bekledim” demiş. Sokaklara çıkıp aşkını haykırdığını da söylemişti geçen hafta. Sıla olaylı bir şekilde ayrıldığı Ahmet Kural’a da şarkılar şiirler yazmıştı. Evlendiği Hazer Amani’nin fotoğraflarını paylaşıp ortaya ‘Seni seviyorum’ları saçmıştı. Sıla sevince tam seviyor.
Bunu da dünyaya ilan etmekten çekinmiyor. O an gerçekten buna o kadar inanıyor ki hepimizi ortak etmek istiyor. Belki bizi de inandırmak istiyor. Bugüne kadar inandık ama bundan sonra inanır mıyız bilemiyorum. İnsan hayatında kaç tane büyük aşk yaşayabilir?
Bilmem, belki de kıskanıyoruz onun kadar aşık olamadığımız için. Sıla bu adamları, bu aşkları, şarkı yazmak için malzeme olarak kullanıyor belki de. Bence onda da sakınca yok. Adamlar en azından birlikteyken mutlu görünüyorlar çünkü. Neyse, Allah herkese Sıla kadar aşık olabilme yeteneği versin.
GERÇEK CEHALET
Işın Karaca, Aleyna Tilki’nin Haldun Demirhisar ile görüntülenmesiyle ilgili genç şarkıcının annesini hedef alıp “Allah’ım sen kimseyi evladının cehaleti ile sınama” demiş. Öncelikle, Işın Karaca kendisinin hayatında olmayan, kan bağı bulunmayan bir aile için kamuya açık bir yorum yapma hakkını nasıl kendinde buluyor?
Bu soruyu herkesin sorması çok önemli çünkü bu sadece Karaca’nın değil, şu dönem bu topraklarda yaşayan büyük bir kitlenin sorunu. Kimsenin hayatına karışamazsınız, fikir belirtemezsiniz. Size ne, sana ne! İkinci olarak konu cehaletse Işın Karaca’nın geçen yaz orman yangınları devam ederken başka bir ülkede çok daha önce çekildiği ispatlanmış kundaklama görüntülerini paylaşması geliyor aklıma.