Basına yansıyan bazı haberler, günü kurtarmak için daha büyük yalanlara ve daha ciddi riskler alınmasına ihtiyaç duyulduğunu düşündürüyor! Hazine’nin borçlanma tavanının yükseltilmesi gerektiği konusundaki değerlendirmeler ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) mali sektörü risk almaya teşvik eden likidite tasarısı, kaynak sıkıntısının ciddileştiğine ve işlerin iyi gitmediğine işaret ediyor. Piyasalar, bu durumun beklentileri olumsuzlaştıran etkisini görmezden geliyor. Bazı siyasiler ise, üçüncü çeyrekte büyümenin yüzde 7’ye yaklaşabileceğini iddia ederek gaz verme yolu ile beklentilerin olumsuzlaşmasının önlenebileceğini sanıyor!
Hazine’nin borçlanma tavanının yükseltilmesi konusu, evdeki hesapların çarşıya uymadığı anlamındadır; eğer öngörülen eğilimler veya daha iyisi gerçekleşmiş olsa, bu konunun gündeme gelmesi söz konusu olmazdı. Yetkililer tarafından bu konunun gündeme gelmesi ve olası tepkileri engelleyecek şekilde pazarlanmaya çalışılması, bir çeşit itiraftır. Ya yılın ilk yarısında bütçe nakit dengesi öngörülenden çok daha olumsuz gelişmelere sahne olmuştur; ya da gelişmelerin kontrolden çıkmaması için maliye politikasının daha da gevşetilmesine ihtiyaç artmaya başlamıştır.
OLUMSUZ EĞİLİM GÜÇLENİYOR