Uğur Civelek Aydınlık Gazetesi

Dünün karamsarları nasıl iyimser oldu?

Küresel ekonomi açısından oldukça ilginç bir dönemden geçiyoruz. Uluslararası Para Fonu, Uluslararası Finans Enstitüsü, Dünya Bankası ve OECD gibi uluslararası kurumların kamuoyuna...

10 Haziran 2017 | 116 okunma

Küresel ekonomi açısından oldukça ilginç bir dönemden geçiyoruz. Uluslararası Para Fonu, Uluslararası Finans Enstitüsü, Dünya Bankası ve OECD gibi uluslararası kurumların kamuoyuna açıkladığı ekonomik raporlar bir yıl öncesine göre çok farklı bir görünüm sergiliyor. 2015 ve 2016 yıllarında bir yandan küresel büyüme tahminlerini kademeli olarak aşağı çekiyor, diğer yandan ise ABD para otoritesine dolar faizlerini yükseltmemesi için ricacı oluyor ve aksi takdirde büyük yıkımlar yaşanabileceğini iddia ediyorlardı. Son dokuz ay genelinde ise daha olumlu iyimser senaryolar üretmek konusunda birbirleri ile yarışıyor ve küresel büyüme öngörülerini yukarı çekiyorlar!
Bu aşamada sormak gerekiyor! Eski öngörüleri mi yanlıştı, yoksa bugünküler mi? Ne oldu da bu kadar büyük bir görüş değişikliği söz konusu olabildi? Başta gelişmiş ekonomilerin para otoriteleri sık sık veri bağımlılığını dile getirirken, bu kurumlar nasıl oldu da iki yıllık olumlu bir öngörüye sahip olabildiler? Kafalarına taş mı düştü, yoksa tamamen duygusal başka hesaplar mı onları tavır değişikliğine zorluyor? Arka plana sıkıştırılan kırılganlık uyarıları, raporların beklentiden çok acil ihtiyaçları karşılamak ve güvensizliğin derinleşmesini engellemek amaçları ile hazırlandığı anlamına mı geliyor?
Geride bıraktığımız yılın ikinci yarısının başında, küresel kırılganlık algısı oldukça büyüktü. İngiltere’nin AB referandumundan çıkan sonuç, başta petrol olmak üzere gerileyen emtia fiyatları endişelerin katlanarak artmasına sebep olmuştu. Petrol arzının kısılması konusunda üreticilerin anlaşması, riskten kaçınma eğiliminin paniğe dönüşmesini engelleyebilmişti. Fakat ABD Başkanlık Seçimlerinden çıkan sonuç, hem korumacılık endişelerini güçlendirmiş ve hem de dolar faizlerindeki yükseliş dalgasını önlemenin olanaksızlaştığı anlamına gelmişti.
Dolar faizlerinin yükselişi önlenemiyor ise, yaratacağı olumsuz sonuçların ötelenmesi yönünde çaba harcanması ve pazarlanacak yeni masallar üretilmesi sürecine geçildi. Başta petrol olmak üzere emtia fiyatlarındaki yükselişin küresel enflasyon üzerindeki etkisi ve korumacı endişeler sebebiyle gelişen ekonomilere yönelik siparişlerdeki geçici artış, beklentileri iyimser hale getirmek adına abartılı şekilde kullanıldı.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Fiyatlama davranışları ve zorunlu değişim 23 Şubat 2019 | 292 Okunma Bunalım var dengelenme yok! 16 Şubat 2019 | 277 Okunma Kredi mekanizmasi çalışmıyor ve ekonomi boğuluyor! 27 Eylül 2018 | 681 Okunma İyimser olmayı zora sokan küresel olumsuzluklar! 25 Eylül 2018 | 272 Okunma Küresel koşullar ve olumsuzlukların artan bulaşıcılığı 20 Eylül 2018 | 426 Okunma