Küresel düzeyde ekonomik beklentilerdeki olumsuz değişim ile finansal piyasalarda yapay bir şekilde zorlanan iyimser eğilimlerin uyuşmadığı bir süreçten geçiyoruz. Bu durumun sürdürülebilir olmadığını ve ciddi yan tesirler yaratabileceğini dikkate almak gerekiyor! Geride bıraktığımız haftanın son üç iş gününde yaşananlar, yapay olduğunu iddia ettiğimiz finansal piyasa eğilimlerini iyice güvenilmez hale getiriyor.
Yukarıda özetlemeye çalıştığımız endişelerimizi örnekleyerek ne olup bittiğini anlamaya çalışalım. Bu hafta başında açıklanan Ağustos ayı enflasyon rakamlarımız beklenenden kötü çıktı ve geleceğe yönelik algıların olumsuzlaşmasına yol açtı; fakat buna rağmen Türk Lirası değerleniyor, yerleşiklerin risk alma isteğini uyarmak adına aşırılık sınırları fazlası ile zorlanıyor! Gelişmeler öngörüler ile uyuşmuyor!
Euro diğer paralara karşı değerlendikçe, Avrupa Birliğine ilişkin ekonomik beklentiler olumsuzlaşıyor; enflasyon hedefinden uzaklaşılması, durgunluğun geri dönmesi olasılığı güçleniyor. Avrupa Merkez Bankasının faizleri yükseltmesi ve parasal genişlemeyi sonlandırma eğilimine girmesi olasılığı azalıyor. Söz konusu beklentilerin Euro’ya değer kaybettirmesi gerekiyor, fakat tam aksi eğilim hüküm sürmeye devam ediyor!