Yıl 2006…
Kumarhaneler Kralı Ömer Lütfü Topal cinayeti gibi
kamuoyunda büyük yankı yaratan birçok davaya bakan Istanbul
6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nin Başkanı Neylân Feke,
o gün özel hastanede, ünlü bir cerrah tarafından ameliyat
edildi.
40 yıllık yargıç Feke, dayanılmaz ağrılara sebep olan bel
fıtığından kurtulmak umuduyla yattığı ameliyat masasında başına
nelerin geleceğinden habersizdi!
Çünkü operasyon sonrasında şikâyetleri kesilmeyeceği gibi, daha da
artacaktı!
İlk ameliyatı ikinci, sonra üçüncü, dördüncü, nihayet beşincisi
izledi.
Artık ne cerrahi müdahaleyi kaldıracak hali kalmıştı, ne de
iyileşme umudu!
Oturduğu yerden yardım olmadan kalkamıyor, desteksiz tek adım bile
atamıyordu.
Yakınlarına durumunu “Dünyam karardı” diyerek
anlatıyordu.
Hayatını adil yargılamaya ve hukukun üstünlüğüne adamış deneyimli
bir hukukçu olarak yapması gerekeni yaptı.
Hem özel hastaneyi, hem de ünlü cerrahı mahkemeye verdi.
Ama gelin görün ki kamu davası zaman aşımı nedeniyle düşerken,
tazminat talebi de reddedildi!..
* * *
Oysa bu köşenin yazarı taa 38 yıl öncesinden başlayarak
televizyon programları ve yazılarıyla, gereksiz ameliyatların
yarattığı sağlık tehliklerini topluma anlatmaya
başlamıştı.
Kendisini uyarıp bilgilendiren de; o
yıllarda Şirinevler’deki küçük kliniğinde bel fıtığı
ameliyatzedelerini tedavi etmeye uğraşan Fizik Tedavi ve
Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Eser Alptekin’di!..
Dr. Alptekin bununla da yetinmiyor, bel fıtığı ameliyatları
nedeniyle başta MR olmak üzere görüntüleme cihazları satışlarında
patlama yaşandığını ve Türkiye’de ihtiyaçtan çok fazla MR
bulunduğunu öne sürüyordu.
Ona göre bazı cerrahlar kimi görüntüleme merkezleriyle anlaşıyor ve
hastaların sırtından haksız kazançlar sağlıyorlardı.
İddia etmekle de yetinmiyor, mağdurların bu tezgâhın içindeki
kuruluşlara ödedikleri yüklü paraların makbuzlarını da kamuoyuyla
paylaşıyordu.