Her seferinde “aldandık” deyip aldatıyorlar.
Böylece yeni aldatmacalar için zaman ve zemin
kazanıyorlar.
Şimdilik bunu yutturuyorlar!..
* * *
Acı faturaya bakar mısınız?
Güya Esad 2 ayda gidecekti!
Aradan dolu dolu 4 yıl geçti!
Esad gitmedi, ama besleme
IŞİD’in terör eylemlerinde yüzlerce yurttaşımız yok
yere yitip gitti!..
Üç milyona yakın Suriyeli ülkemize göç etti!..
* * *
Suriye’deki “Gayya Kuyusu”na girmeden önce PYD diye
bir derdimiz yoktu.
Ama Suriye krizine balıklama daldıktan sonra hem PYD
diye bir derdimiz, hem de nurtopu (!) gibi bir sınır
komşumuz oldu!
PYD rüzgarını arkasına alan PKK’nın terörü tavana
vurdu!..
* * *
Hâlâ “PYD terör örgütüdür, kırmızı çizgimizdir”
diyorlar.
29 Ekim gibi çok anlamlı bir günde, “Biji Obama”
tezahüratı yapan peşmergelere topraklarımızdan
Kobani’ye geçme iznini verenin kendileri olduğunu
unutacağımızı sanıyorlar.
İçeride atıp tutuyor, veryansın ediyor ama ABD
yetkilileri PYD’yi övdükçe seslerini
çıkaramıyorlar.
Çünkü bu coğrafyada dümeni kimlerin tuttuğunu ve
ayaklarına Suriye prangasını kimlerin geçirdiğini çok
iyi biliyorlar!
Coğrafyada hangi taşı kaldırsanız altından çıkan
Cumhuriyet ve Atatürk düşmanı Suudlarla kapalı
kapıların ardında askeri ittifak kuruyorlar!..
* * *
Aldandık diyerek aldatmayı sürdürenler, akla değerli
bilim insanı Prof. Can Ceylan’ın “Ahval ve Şerait”
başlığıyla yazdığı şu dizeleri getiriyorlar:
“Her yer şiddet, her yer kısas
Her yer tuzak, her yer kumpas
Her yer pusu, her yer talan
Her yer şehit, her yer düşman
Nerede birlik nerede vatan
Nerede akıl, nerede izan
Nerede Mehmet, nerede Hasan…