Buz gibi bir kış günü, karlı meşe ormanlarını geçerek Edirne’ye doğru gidiyoruz.
Arada bir bastıran tipi, sanki otoyola dev küreklerle kar yığıyor…
★★★
Bu çok tehlikeli yolculuğu göze almamızın nedeni, güzel Edirne’den gelen bir çağrı.
Türkiye’den götürdüğü paralarla Amerika’da, dolar milyarderlerinin yaşadığı kentte keyif süren kaçak bir iş adamının, kıdem tazminatlarını ödemek yerine, ellerine karşılıksız senetler tutuşturduğu işçileri çağırıyor bizi.
“Gelin” diyorlar. “Gelin de nasıl sefil, perişan durumda olduğumuzu...