Uğur Dündar Sözcü Gazetesi

Atatürk’e göre adam olmak!..

Öylesine etkileyici, hatta büyüleyici bir mekân ki, günlerce orada yaşayabilirim. Dünyaca saygın bilim insanı, Jeoloji Profesörü Celâl Şengör’ün 35 binden fazla, çoğu cilt değerli kitabın...

27 Temmuz 2017 | 325 okunma

Öylesine etkileyici, hatta büyüleyici bir mekân ki, günlerce orada yaşayabilirim.
Dünyaca saygın bilim insanı, Jeoloji Profesörü Celâl Şengör’ün 35 binden fazla, çoğu cilt değerli kitabın bulunduğu kişisel kütüphanesinden söz ediyorum.
Hoca, ders saatlerinin dışında kalan tüm zamanını kütüphanesinde çalışarak geçiriyor. En eskisi bin 580 yılı basımı olan eserlerin arasında öğrencilerine dersler de veriyor.
Çoğu geceler kendisini okumaya öylesine kaptırıyor ki, güneşin doğduğunun bile farkına varmıyor.
Profesör Şengör, hayatımda tanıdığım hafızası en güçlü kişilerden biri.
En güçlü olanı da diyebilirim…
Kütüphanesindeki tüm kitapların yerlerini tek tek biliyor, sorulduğunda bir kitaptaki bilgileri sayfasına ve satırına kadar ayrıntılarıyla söyleyebiliyor.

* * *

Prof. Şengör, Türkiye’nin sürüklendiği bilinmeyene yolculuk sürecinden büyük kaygı duyuyor.
Tespitlerini de zaman zaman içtenlikle kaleme aldığı yazı ve mektuplarla paylaşıyor.
İşte benim aracılığımla siz değerli SÖZCÜ okurlarına yazdığı son mektup:
“Sevgili Uğur Ağabey,
Size uzun zamandır bir mektup yazmadım. Ama yeni kültür bakanı ataması beni buna mecbur etti.
Size iki kültür bakanı tanıtacağım. Biri Kont Leo von Thun und Hohenstein… 1849-1860 yılları arasında Avusturya İmparatorluğu’nun Kültür Bakanı…
Kont Thun und Hohenstein 1857 yılında tüm yasaların etrafından dolanarak üniversite diploması bile olmayan ancak büyük bir bilim adamı olduğu bilinen Eduard Suess’ü üniversitedeki tutucu profesörlerin tüm karşı koymalarına bakmadan Viyana Üniversitesi’ne profesör atamış, bilime bu şekilde müthiş bir katkı yapmıştı. (Suess’ün gelmiş geçmiş en büyük jeolog olduğunu bu arada hatırlatmak isterim)
Kont’un bakanlığı yıllarında Avusturya eğitim konularında adeta çağ atladı, modern araştırma hız kazandı. Bilir misiniz ki, Kont’un Bohemya’daki şatosunda ailesinden gelen 500 yıllık 10.000 cilt içeren bir kütüphanesi vardı.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yılkı atları susuzluktan ölüyorlar!.. 04 Eylül 2024 | 1.895 Okunma 30 Ağustos Zaferi, ölüm ve sürgünden kurtuluşun, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun adıdır!.. 30 Ağustos 2024 | 2.222 Okunma Vergi denetimleri düşük gelir grubundaki yurttaşlara mı yapılıyor?.. 28 Ağustos 2024 | 2.381 Okunma İklim krizinin ülkemiz üzerindeki ölümcül etkilerinin farkında mısınız?.. 22 Ağustos 2024 | 1.327 Okunma Olimpiyat halkalarındaki renkler neden ayrımcılık anlamına geliyor?.. 10 Ağustos 2024 | 2.032 Okunma