70'lerin ikinci yarısı, soğuk savaş rüzgarlarının Türkiye'de en
sert estiği yıllardı.
Ülkeyi merhum Süleyman Demirel'in tüm sağ partilerle
kurduğu I. Milliyetçi Cephe Koalisyonu (1975-77) yönetiyor, sağ ve
sol kamplar arasındaki gerilim her geçen gün biraz daha
tırmanıyordu.
O yılların muhalif olanlara en kolay yapıştırılan
yaftası“Komünistlik”ti!..
Sol düşünceli
herkes “Komünizm” torbasına atılıyor,
kamu kesiminde çalışırken işlerine son verilenlerin
ardından“Komünistler Moskova'ya” sloganları
yükseliyordu!..
* * *
Adını sevgi, saygı ve rahmetle andığım TRT tarihinin en başarılı
ve demokrat Genel Müdürü İsmail Cem'in haksız
bir şekilde görevden alınmasını protesto ederek, siyah beyaz yayın
yapan tek kanallı televizyondan ayrılanlar arasındaydım.
Bu kararı verirken bir daha mesleğimi yapmamayı göze almıştım. Zira
ufukta henüz, özel kanalların başlayacağı konusunda en ufak bir
belirti yoktu!
Yine de boş durmuyor, kadim dostum Müjdat Gezen'le milli bir
bankaya, TRT'de ürettiklerimize benzer mini skeçler
hazırlıyorduk.