Dün bir, bugün iki…
Halen AKP Genel Başkanı ve Başbakan olan Ahmet Davutoğlu,
kongrede adaylığını koymayacağını açıkladığı anda
yaylım ateş başladı.
Aman Allah'ım hem de ne ateş!..
Düne kadar önünde ceket iliklenen, hakkında övgüler
düzülen, “Hocam, Hocam” denilerek yere göğe
sığdırılamayan Davutoğlu, bir anda Saray'da
mevzilenen keskin nişancıların, Arap usulü sırttan
hançer saplama ustalarının, Osmanlı okçularının,
yandaş tetikçilerin ve kerameti kendinden menkul AKP
ulemasının boy hedefi haline geliverdi!
Sırttan vuranların sayısının çokluğu karşısında “Sen de
mi Brütüs” lafı, “Sizler de mi Brütüsler”e
dönüşüverdi!..
* * *
Mürekkebi kurumamış övgüler, kulaklarımızda hâlâ
yankılanan alkış sesleri, coşkulu “yaşa, var ol”
nidaları, huşu içinde dinlerken gözyaşlarına hakim
olamayanlar bir anda yok sayıldı, onların yerine
suçlamalar, ithamlar ve iftiralar yayıldı!
Saldırı sağanağında ne haddini bilmezliği, ne
nankörlüğü ve ne de Alman ajanlığı, yani hainliği
kaldı!..
Böylece muhalifler için artık neredeyse spor haline
gelen linçlerden bir fani olarak Ahmet Davutoğlu da
nasibini aldı!
* * *
Bunlar yine de onun için güzel günler!
Hele bir “gık”ını çıkarsın da görelim!
Akıllara durgunluk verecek boyuttaki suçlamaların
işte o zaman servis edilmek üzere üretim merkezinde
bekletildiğini bilelim!..