Kendisini 70’li yıllardan, Maliye Bakanlığı’nda Hesap Uzmanı olduğundan bu yana tanırım.
■ Yolsuzluğunu, hırsızlığını, haram lokma yediğini ve adının akçeli bir işe karıştığını görmedim, işitmedim.
■ Tam tersine, TRT’de çalıştığım yıllarda tüyü bitmemiş yetim hakkına el uzatanların korkulu rüyası olduğuna, devletin vergi kayıp ve kaçaklarını kovaladığına ve dudak uçuklatan rakamları bulup Hazine’ye gelir sağladığına tanıklık ettim. Kendisiyle “vergilendirilmiş kazançların kutsallığını” anlattığım söyleşiler yaptım.
■ Ailesiyle son derece mütevazı bir yaşam sürdüğünü, çocuklarına yurttaşlık görevlerini eksiksiz yaptırdığını, nüfuzunu kullanarak onlara torpil veya kayırmacılık sağlamadığını gördükçe, daha çok saygı duydum.
■ Siyasetçi olarak halkına “Ne ezen, ne ezilen, insanca, hakça bir düzen” vadettiğinde, bunu içtenlikle söylediğine inanıp takdir ettim.
■ Hangi görevde olursa olsun, müthiş bir tempoyla çalıştığını, hiç eksilmeyen bir üretim enerjisine sahip olduğunu...