18 Nisan 1993…
Ulaştırma Bakanı Yaşar Topçu ve beraberindeki heyet, resmi
temaslar için Almanya’ya gidiyor.
O tarihte değerli
diplomat Onur Öymen de Büyükelçi olarak görev
yapıyor.
Son derece sıcak karşılama töreninden sonra, Topçu ve
beraberindekilere Bonn’da saray benzeri bir konukevi tahsis
ediliyor. Güvenlikleri için her türlü önlem alındığı gibi, yollarda
trafik bile kesiliyor. Bu arada Almanya Ulaştırma Bakanı,
misafirlerinin onuruna şahsi malikanesinin 300 metrekarelik
salonunda yemek veriyor. Salon öylesine büyük ki Topçu’nun hediye
olarak götürdüğü pirinç mangal ufacık kalıyor. Uzatmayayım,
Almanlar unutulmaz bir konukseverlik örneği sergiliyor…
★★★
Yazıma konu olan şaşırtıcı gelişme ise resmi görüşmelerin olduğu
Hazine Bakanlığı’nda yaşanıyor.
Yaşar Topçu o anları şöyle anlatıyor:
“O sırada gayri safi milli hasılasıyla (GSMH) düya ikincisi
olan Almanya’nın Hazine Bakanı’nın makam odasına girdiğimde
gözlerime inanamadım. Çünkü ortada kayın ağacından
yapılmış basit bir makam masası duruyor… Bakanın koltuğu da
tahtadan. Yani Almanya’nın hazinesini yöneten kişi, tahta üzerinde
oturarak görev yapıyor!.. Konuklar için masanın önüne iki sandalye
konulmuş… Onların da oturma yerlerinde kumaş vs yok!.. Zemine halı
serilmemiş, tamamen taşlarla kaplı… Her şey dünyanın en zengin
ikinci ülkesinde bir bakanın odasında değil de sanki iş hayatına
yeni başlamış, parasız bir girişimcinin sıradan ofisindeymişiz gibi
bir izlenim veriyor!..”
Yaşar Topçu dayanamayıp bu
aşırı sadelikten duyduğu şaşkınlığı dile getiriyor.
Bakanın verdiği cevaba bakar mısınız?