Sevgili okurlarım,
AKP öncesi seçim dönemlerini hatırlayın.
O yıllarda bir vali, bulunduğu ilde genelge
yayınlayarak, tüm kamu kurumları çalışanlarının
iktidar partisinin mitingine katılmalarını emretmiş
olsa, o vali ne hale gelirdi?
Öncelikle genelgeyi ele geçiren medya, bu rezaleti
manşetlere taşırdı. Ardından İçişleri Bakanlığı
harekete geçer ve o vali, en fazla 48 saatte merkeze
çekilirdi.
İşte bu türden siyasi yandaşlıkları önlemek için
ülkemiz idari sisteminde mevcut hükümetin İçişleri,
Adalet ve Ulaştırma Bakanları seçimlerden önce, istifa
ederler.
Ama valiler için buna gerek yoktur.
Çünkü onlar, iktidar partisinin değil, devletin
valisidirler.
Maaşlarını iktidardaki partiden değil, halkın ödediği
vergilerden alırlar.
* * *
Oysa yasa tanımaz AKP iktidarının Türkiye’sinde, tüm
kamu kurumları birer parti organı haline getirilmiş
durumda.
Ne yazık ki yasa ve anayasa ihlallerine karşı çıkması
gereken yüksek yargı kurumları da bunlar arasında.
Afyon Valiliği’nin imzasını taşıyan şu rezalete bakar
mısınız?
Valilik, seçim mitingleri için Afyon’a gelen Başbakan
Davutoğlu’nun emrine, 5 gün süreyle, 19 kamu aracı tahsis
ediyor.
Ancak durumun çakılmaması için araçlara sivil plaka
takılıyor.
Yani AKP’nin daha fazla oy alması için devlet eliyle
plaka sahteciliği yapılıyor!