Yıl 1915, Nisan ayı…
Darülfünun’un (Bugünkü İstanbul Üniversitesi) önündeki boş alana toplanan kalabalığa, dönemin Harbiye Nazırı Enver Paşa o etkileyici üslubuyla sesleniyor.
Paşa, yüzlerce üniversite öğrencisinin de dinlediği konuşmasında gönüllü olarak Çanakkale Kara Savaşları’na katılmalarını istiyor.
Coşku dolu konuşmasıyla vatanperver öğrencileri heyecanlandıran Paşa’nın yanında, çeşitli ülkelerin diplomatları duruyor. Hemen arkasında ise siyah örtülere sarılmış muazzam bir top dikkat çekiyor. Adı; Ejder Topu! Ama tahtadan yapılmış!.. Siyaha boyanarak çelik izlenimi verilen topun orada durmasının nedeni, görüntüsüyle topluma moral aşılamak!..
* * *
Öğrenciler konuşmadan öylesine etkileniyorlar ki, tören biter bitmez yüzlerce Darülfünunlu, palaska kuşanıp askeri eğitim almak üzere Halıcıoğlu Kışlası’na doğru yürümeye başlıyor.
Enver Paşa’yı dinleyenler arasındaki 55 İdadi (Lise) öğrencisi de ailelerine haber bile vermeden ağabeylerinin peşlerinden gidiyor.
Kısacık bir eğitimin ardından cepheye gönderilen bu öğrencilerin tamamına yakını, Çanakkale’de şehit düşüyor.
Tarihte “Çanakkale Geçilmez” başlığıyla yer alan eşsiz destan, işte bu gencecik kahraman vatan evlatlarının canlarıyla, kanlarıyla yazılıyor.