Sevgili okurlarım,
7 Haziran seçimleriyle AKP’nin tek başına iktidar dönemi
bitti, koalisyonlar dönemi başladı.
Ancak seçim sonuçlarının verdiği bu mesajı bir türlü içine
sindiremeyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçimlerin üzerinden 33 gün
geçtikten sonra Başbakan Davutoğlu’nu, yeni hükümeti kurmakla
görevlendirdi. Ortada anayasal zorunluluk olmasaydı daha da
geciktirebilirdi.
Neyse, Davutoğlu ilk görüşmeyi, Meclis’te AKP’den sonra en büyük
sandalye sayısına sahip olan CHP ile yaptı.
Görüşmenin ardından kamuoyunda, sanki AKP-CHP koalisyonu
kurulabilirmiş gibi bir hava yaratıldı. Hatta bazı büyük
otoriteler(!) oynanan koalisyon tiyatrosunu sanki gerçekmiş gibi
algıladı. Hemen söyleyeyim, bu hükümetin kurulma ihtimali, bana
göre çok zayıf, hatta büyük bir sürpriz olmazsa
sıfır!..
İftar açıklamalarından anlıyoruz ki demokrasinin ve koalisyon
kültürünün önündeki en büyük engel Cumhurbaşkanı Tayyip
Erdoğan.
Zira CHP’nin 14 ilkesinin kabul edilmesi halinde tahtının
sallanacağını ve önünde sonunda yolsuzlukların, hukuksuzlukların ve
anayasa ihlallerinin hesabının sorulacağını biliyor.
Bundan tek kaçış yolu olarak da genel seçimi ve AKP’nin
yeniden tek başına iktidarını sağlayabilmeyi görüyor. Gelişmeler,
bu uğurda her türlü yöntemi deneyebileceği ve ülkeyi maceraya
sürüklemeyi bile göze alabileceği izlenimini veriyor.