Önceki akşam, ilk karanlıklar çöküyordu.
Semtteki parkta yürüyüşümü bitirip arabama binmek üzereyken, çöp konteynırını karıştıran birini gördüm.
İki büklümdü, sakalları uzamış, avurtları çökmüştü. Yaşını sordum, elini ağzına götürerek “Kırkbeş beyim!..” dedi, şaşırdım. Çünkü altmış civarında gösteriyordu. Ağzını kapatarak konuşması dikkatimi çekmişti, nedenini sordum. Avucunu uzattı, elinde kahverengi bir diş duruyordu!..
Ne diyeceğimi bilemedim, donup kaldım. Para vermeye çalıştım, almak istemiyordu. Cebimde ne varsa zorla eline tutuşturup uzaklaştım…
★★★
Dün sabah meslektaşım Yeliz Koray’ın şu paylaşımını okurken de benzer duyguları yaşadım: