“Sevgili kardeşim,
Dün gece rüyamda seni gördüm.
İzmir’in güzelim Sahil Evleri semtinde deniz kıyısına oturmuş,
meltemin hafifçe dalgalandırdığı sularda balık tutuyorduk.
Tepemizden martılar geçiyor, çığlıkları uzaklardaki bir yaz
bahçesinde çalan nihavent şarkılara karışıyordu.
Kırmızının tüm tonlarını denize dökerek alçalan güneş, ufuk
çizgisinde suları adeta yudumlarcasına ağır ağır batıyordu. O kadar
çok balık vardı ki attığımız oltaların hiçbiri boş gelmiyordu.
Bereketli deniz, cömertçe çipura, sargoz ve gopez ikram ediyordu.
Bir süre sonra ‘Bu kadarı bize yeter, gerisi kısmeti
olanlara kalsın’ diyerek kalktık.
Vedalaşıyorduk ki yoldan geçen bir arabanın gürültüsüyle
uyandım!..
★★★
Rüya yorumcuları ‘Balık görmek iyidir, işlerin yolunda
gideceğine alamettir’ derler. İnşallah öyle olur.
Bardaktaki su kadar berrak ve temiz olan sen bir an önce
özgürlüğüne kavuşursun…
Zira Atatürk’ün eşsiz emaneti Cumhuriyet’e, cennet vatanımıza
sevdalı yurtsever bir gazeteci olarak halkın gerçekleri öğrenme
hakkına evrensel meslek ilkeleri doğrultusunda hizmet etmekten
başka hiçbir amacının bulunmadığını, artık havada uçan kuşlar bile
biliyor…