Gazeteci Ahmet Yavuz, “Hocam, dünyevileşme, hep dünyayı görme, yaşama hastalığına bir çare bulabilir miyiz?” diye sormuş.
Din alimi hocamız da özetle şu cevabı vermiş:
“İnsanoğlu olarak unutuyoruz. Kendimizi, Rabbimizi, dostumuzu, kardeşimizi, yetimi, fakiri, mazlumu unutuyoruz. Allah’ı unutursanız, Allah da size kendinizi unutturur. Her sene gelen ramazan bize hatırlatmaya gelir. Bize kendimizi, Rabbimizi, yanı başımızda varlığının farkında olmadığımız kardeşimizi, annemizi, babamızı, komşumuzu, ailemizi, unuttuğumuz her şeyi bize hatırlatmaya gelir. Ramazan bir hatırlatma ayıdır aynı zamanda. Ramazan bize fani olanları hatırlatır. Baki olanları hatırlatır. Dünyanın faniliğini, gücün servetin faniliğini hatırlatır. İyiliğin, güzelliğin, erdemin, faziletin, adaletin, ahlakın baki olduğunu hatırlatmaya gelir. Unuttuğumuz bütün değerleri hatırlatmaya gelir. Ramazan bize yanı başımızda sürekli kalbini kırdığımız kardeşimizi hatırlatır. Kaybettiğimiz kardeşlik rüzgarını getirir bize her sene. Örselenen kardeşliğimizi tamir etmeye gelir. Kırdığımız gönülleri yeniden yapmaya gelir.
Gelin hep birlikte orucun en kadim anlamını yeniden hatırlayalım. Başkalarını yaralayan dilimizi tutmaya çalışalım.Vara yoğa konuşmamaya, bilir bilmez söz almamaya ihtiyacımız var. Ramazan bir arınma, kendine gelme, onarılma ve yenilenme ayı ise o zaman gelin dilimizden başlayalım orucumuzu tutmaya. Dilin farkına varalım.”