■ İnsanlık tarihinin en büyük entelektüel intiharını ve uygarlık dramlarından birini anlatıyor.
■ Batı kültür havzasında yaşayan toplumların Ortaçağı aşıp, akıl ve bilim çağını yakalamalarına karşın, İslam dünyasının bunu neden başaramadığını sorguluyor.
■ İnsanlık tarihinde kalıcı izler bırakan görkemli bir medeniyetin, geri kalmışlık ve sefaletinin nedenlerini dile getiriyor.
■ İslam dünyasının içine sürüklendiği şiddet/terör sarmalının kaynaklarını araştırıyor.
■ Uygarlığımızın krizi ve geleceği bakımından yaşamsal değeri olan “İslam dünyası neden kendi Ortaçağından çıkamadı” sorusunun yanıtını arıyor. Bu bağlamda “İçtihad Kapısı” denilen “akıl ve yorum yolunun kapatılması” konusunu derinden inceliyor.
■ Konuyu salt bir felsefe tartışması olmaktan çıkarıp, tarihten sosyolojiye uzanan bir alanda din-devlet-toplum ilişkisini çözümlüyor. Böylece Grek kültürü, İslam, Avrupa Rönesansı ilişkisine de ışık tutarak, bir uygarlık incelemesine dönüşüyor.