Başbuğ Paşa, “Kıbrıs'ta çözüm; mutlak iki egemen halka ve devlete dayandırılmalıdır. Hesapsız atılan adımlar büyük zarar verebilir” dedi
Sevgili okurlarım,
Bugün İsviçre'nin Cenevre kentinde Kıbrıs'ın geleceğini
belirleyecek tarihi görüşmeler başlıyor. Bugün ve yarın ikili
görüşmelerin yapılması, 12 Ocak'ta ise “Kıbrıs Konferansı” adı
altında Türkiye'nin de katılacağı beşli görüşmelerin olması
bekleniyor.
Bu bağlamda, 5 Ocak 2017 günü İstanbul'da “Kıbrıs'ta son sözü kim
söyleyecek” konulu bir panel düzenlendi. Konuşmacılardan biri de
26. Genelkurmay Başkanı, Emekli Orgeneral İlker Başbuğ idi.
Şimdi okuyacağınız röportajımıza, Sayın Başbuğ'a “Paneldeki konuşmanızda ‘Diplomaside hatanın telafisi yoktur, sıkıştığınız zaman Atatürk'e başvurun' dediniz. Bu sözlerinizi biraz açar mısınız” sorusunu yönelterek başladım.
ATATÜRK'ÜN SÖZLERİ…
İLKER BAŞBUĞ: 1936 yılına gelindiğinde
Türkiye, “Boğazlar Sözleşmesi”nde değişiklik yapılmasını gündeme
getirmeye karar verir. Dışişleri Bakanı Dr. Tevfik Rüştü Aras bir
gün konuyu Atatürk'e açar ve emirlerini almak ister.
Atatürk kısa bir süre düşündükten sonra, kendisine şunları
söyler:
“Biz böyle bir adım attıktan sonra bir daha geri dönemeyiz. Bu
yüzden de çok daha acı akıbetler de doğabilir. Millet o vakit senin
kafanı koparır. Fakat, faydası olmaz! Git, tekrar düşün. En küçük
tereddüdün varsa bu teşebbüsten bir daha bana bahsetme!”
Atatürk'ün bu sözleri uluslararası ilişkiler için derslerle dolu.
Bu dersler bugün için de geçerli…