“Ruh üşüdüğünde üste örtülen!..”
Bir hayranının ödül verir gibi tanımladığı değerli sanatçı
İlhan İrem “Güneş Ülkesinin Karanlık İnsanları”
adlı kitabını, umut ve ışık saçan şu sözlerle anlatıyor:
“Ben umudumu asla yitirmem. En hüzünlü şarkılarımın bile
sonunda mutlaka bir ışık, bir çıkış vardır. Evet böylesi bir
ayrışma ve teslimiyete dönüşen toplumsal duyarsızlık daha önce hiç
yaşanmadı. Ama bu bir ara dönem ve bu da geçecek. Hiçbir karanlık
süreç, özgürlüğünü tümden unutturacak denli hoyrat bir hayat şekli
olarak topluma yapışıp kalamaz!..”
* * *
“Yeni Türkiye deyimini nasıl buluyorsunuz” sorusuna hiç düşünmeden “Bir tane Türkiye var; o da Atatürk'ün 1923 yılında kurduğu ‘Yeni Türkiye Cumhuriyeti'dir. Tarihimizin gördüğü en büyük devrimci Mustafa Kemal, en büyük devrimler ‘Cumhuriyet Devrimleri'dir. Bence gerisi, birbirini ağırlayan sığlıkların hayal perdesinden ibaret” cevabını veriyor…
* * *
Tam yeridir deyip, toplumdan özenle sakladığı bir yönünü de ben
anlatayım:
Yaklaşık 4 yıl önce… Dönemin Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan'ı
arıyor. İzmir'deki dairesini boşaltacağını ve evdeki tüm eşyaları,
ihtiyacı olan üniversite öğrencilerine vermek istediğini söylüyor.
Başkan Tartan ilgilenip bir yetkiliyi görevlendiriyor. Henüz satın
alınmış izlenimini veren yepyeni eşyalar tutanağa kaydedildikten
sonra, belediyenin yardım ettiği öğrencilere dağıtılıyor…