Yetmişli yılların başları…
İstanbul-Ayazpaşa’da iki katlı bir ev…
Görkemli merdiveninin başında ev sahibesi, misafiri genç kızla vedalaşıyor.
Kırmızı halı kaplı merdivenin oymalı trabzan başından destek alan kadın, saygıyla elini öpen genç kızın elini -nedense- uzun bir süre bırakmıyor.
Genç kız soruyor; “Efendim, yarın Ankara’ya gidiyorum. Bir arzunuz var mı?..”
Yorgun, hüzünlü ve oldukça düşünceli olduğu gözlenen ev sahibesi hiç düşünmeden şunları söylüyor;