Bu yazıyı kesip saklamanızı öneriyorum.
Nedenini gelişmeleri yaşadıkça anlayacaksınız…
* * *
İran’ın petrol paralarını çalmaktan idama mahkum edilen Babek Zencani, 2007 yılında Türkiye’de bir şirket kuruyor. Kont Kozmetik adlı bu limited şirket işe, 200 bin TL sermaye ile başlıyor. Bunun 198 hissesi Babek’in, geri kalan 2’si ise İranlı ortağı Soroya Asadi’nin üzerine tescil ediliyor. Şirket ilk yıllarda kimyevi maddeler ve kozmetik ürünleri alım satımı yapıyor.
* * *
2011 yılında çalışma alanına 52 madde ilave ediliyor.
Bunlar arasında “Her türlü petrol türevleri, akaryakıt ile madeni yağ alım satımı… Yerli-yabancı gemi, tanker, şilep, koster, denizaltı ve teknelerin alım satımı, ithal ve ihracatı… Dünya çapında bankalar arası elektronik fon transferlerine aracılık etmek” en dikkat çekici maddeleri oluşturuyor.
Böylece şirket, petrol ticareti ve uluslararası para transferine, daha açık bir deyimle kara para aklama işine resmen girmiş oluyor!
Bu sırada Rıza Sarraf’ın yasa dışı girişimle Gana’dan külçe altın getirdiğinin tespit edilmesi üzerine Gümrük Bakanlığı’nca başlatılan müfettiş soruşturmasında, Sarraf’ın şirketlerinden Kont Kozmetik’e para akışı sağladığı belirleniyor.
* * *
1 Şubat 2013’e gelindiğinde sermaye ansızın 6 milyon TL’ye çıkarılıyor.
Bunun tamamına yakın kısmı Merve Irmak adlı kişi, sadece yüzde 2’si ise Dubai’de yaşayan bir İranlı tarafından temsil ediliyor.
Peki kim bu Merve Irmak?
Şimdi sıkı durun!..
17 Aralık operasyonunun yapıldığı günlerde evinin kapısına dayanan habertürk Gazetesi ile Show TV’nin haberine göre; bu genç kadın İstanbul Sefaköy’de, araçların giremediği daracık bir sokaktaki iki katlı, sıvası bile tamamlanmamış gecekondu benzeri bir evde oturuyor!..