Yıllar sonra Müjdat Gezen ve benim mezunları arasında yer alacağımız Karagümrük Ortaokulu'nun başarılı öğrencilerindendi.
Bir gün ders arasında okulun müdürü çağırdı. “Acaba farkına varmadan bir disiplinsizlik mi yaptım” diye düşünerek girdiği odada, müdürle birlikte tüm öğretmenlerin kendisini beklediğini görünce şaşırdı. Ama hepsinin gurur dolu bir yüz ifadesiyle gülümsemeleri içini rahatlatmıştı. Müdür bir zarf uzatıp “Yüksek sesle oku bakalım evladım, öğretmenlerin de duysun” deyince, zarftan çıkardığı mektubu okumaya başladı:
“Ahlakta ve çalışkanlıkta bütün okul arkadaşlarınıza örnek olarak arka arkaya üç yıl iftihar levhalarına ve iftihar kitaplarına girmekle analarınızın, babalarınızın, öğretmenlerinizin ve milletimizin iftiharlarını kazandığınız için bu yıl size en kıymetli bir varlığı emanet etmiş olan“Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri”ni armağan ediyorum.
Bu kitapta bugün bütün dünyanın sevip saydığı Devlet ve milletimizin nasıl bir felaketten kurtarıldığını ve ne yüksek bir varlığa sahip kılındığını okuyup öğreneceksiniz.