Türkiye’nin dörtbir yanına şehit tabutlarının geldiği bu
günlerde, Meclis’te görüşülen bir yasa maddesi dikkatimi çekti:
“Bedelli askerlik…”
Bu oldum olası tartışılan bir konu.
Çünkü parası olanın bankaya yatıracağı bedel karşılığında eve
teslim tezkere aldığı, olmayanın cepheye giderek canını seve seve
verdiği bir ülkede yaşıyoruz.
Madde öylesine bir içeriğe sahip ki, deyim yerindeyse bundan
böyle; “Alavere dalavere yoksul Mehmet,
nöbete!..”
* * *
Konuyu biraz daha açalım:
Meclis’teki görüşmelerde yurt dışında oturma ve çalışma izni için
gereken süre de 3 yıla indirildi. Oysa eskiden bulunulan yaşın en
az yarısı kadar süreyle yabancı ülkede ikamet etme zorunluğu
vardı.
Artık bu süre sadece 3 yıl!
* * *
Durun daha bitmedi!
Parası olana bir kıyak daha yapıldı!
Eskiden 6.000 Euro olan bedel, 1.000 Euro’ya
indirildi.
Yani paran varsa oğlunu yurt dışına eğitime göndereceksin, 3 yılın
sonunda Ziraat Bankası’na 1.000 Euro’yu da yatırdın mı, eve teslim
tezkereyi hak edeceksin!
Böylece bütçende kâra bile geçeceksin!
Anlayacağınız bedelli askerlik ucuzlarken, cephede vatanı koruyacak
Mehmetçiğin canının değeri sudan ucuz hale gelecek!..
* * *
AKP’nin vicdanları yaralayan bu ucuzlukta neden ısrar ettiği
sorusunun cevabı, “Geçmişte bedelliden yararlanan AKP
milletvekilerinin çocuklarının
sayısında’’ yatıyor!
CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel sayıyı öğrenebilmek amacıyla
Milli Savunma Bakanlığı’na başvurdu.
Ama bırakın cevabı,
bakanlıktan “Tık” diye bir ses bile
çıkmadı!
Ama Sertel yılmadı ve gerçeğe ulaşmayı başardı:
AKP’li 137 bakan ve milletvekili çocuğunun bedelliden
yararlandığını belgeledi!..
* * *
Sevgili okurlarım,
Bu tabloya bakınca şehit cenazelerinin neden hep yoksul evlere
geldiği daha iyi anlaşılıyor, değil mi?