Uğur Dündar Sözcü Gazetesi

Öylesine görkemli bir demokrasi destanı yazılacak ki!..

Son söyleyeceğimi baştan belirteyim: 23 Haziran’da öylesine görkemli bir demokrasi destanı oluşacak ki, sadece Türkiye değil, dünya demokrasi tarihi bile onu altın harflerle yazacak. Bu öngörüyü şu...

08 Mayıs 2019 | 404 okunma

Son söyleyeceğimi baştan belirteyim:
23 Haziran’da öylesine görkemli bir demokrasi destanı oluşacak ki, sadece Türkiye değil, dünya demokrasi tarihi bile onu altın harflerle yazacak.
Bu öngörüyü şu gerçeklerden yola çıkarak yapıyorum:
31 Mart’a geldiğimizde, şekli demokrasimizden elimizde kala kala sadece seçimler kalmıştı!
Şekli diyorum, zira AKP iktidarı 17 yıl boyunca çağdaş evrensel demokrasilerin olmazsa olmazı tüm demokratik kurum ve kuruluşları birer birer “tek adama” bağlamıştı.
Oysa bağımsız kalması gereken hukuk devleti kurumlarından biri de Yüksek Seçim Kurulu (YSK) idi.
Ancak YSK, önceki akşam, pek çok saygın hukukçunun iddiasına göre; yargı tarihimizde benzeri olmayan bir karar alarak, seçme ve seçilme hakkına ağır bir darbe indirdi!
Ramazan ayının ilk iftarının yaşandığı saatlerdeki bu kararla, aynı zarfa konulan 4 oydan birini yok sayarak, hem bu saygın hukukçuları -hatta illüzyonistleri bile- şaşkına çevirdi, hem de Ekrem İmamoğlu’na “kul hakkını yediniz” dedirtti!..

★★★

Böylece tarafsız hukukçular açısından 6 Mayıs 2019, ülkemizin şekli demokrasisine indirilen “son darbe” olarak tarihe geçti.

★★★

Halbuki Türkiye’nin gerçek gündeminde acilen el atılmayı bekleyen ne çok madde vardı.
Örneğin büyük sıkıntılar içindeki ekonomide yapısal reformların vakit geçirmeden gerçekleşmesi gerekiyordu.
Hangi siyasi görüşten olursa olsun tüm seçmenler, İstanbul seçimlerinin yenilenmesini değil, işsizlik ve pahallılığa “dur” diyecek önlemlerin bir an önce alınmasını istiyordu.
ABD’nin Türkiye’ye tehditler savurmasına neden olan S-400 ve F-35 krizi giderek endişe verici boyutlara tırmanıyordu.
Suriye’de terör, kahraman çocuklarımızı hedef seçiyor, PKK hainleri Mehmetçiklerimizi peş peşe şehit ediyordu.
Emperyalizm terör örgütlerine sınırımızın dibinde garnizon devletler kurma sözü vererek teröristleri cesaretlendiriyordu.
Seçim sonuçlarını örnek bir demokratik olgunluk ve sağduyu ile değerlendirerek onaylayan milli iradenin arzusu çok netti:
Halkımız böylesine kritik süreçte Türkiye’nin gerçek gündemine odaklanılmasını, kutuplaşmanın geride bırakılmasını ve birlik-bütünlük içinde sorunlara çözüm aranmasını bekliyordu.

★★★

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yılkı atları susuzluktan ölüyorlar!.. 04 Eylül 2024 | 1.895 Okunma 30 Ağustos Zaferi, ölüm ve sürgünden kurtuluşun, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun adıdır!.. 30 Ağustos 2024 | 2.222 Okunma Vergi denetimleri düşük gelir grubundaki yurttaşlara mı yapılıyor?.. 28 Ağustos 2024 | 2.381 Okunma İklim krizinin ülkemiz üzerindeki ölümcül etkilerinin farkında mısınız?.. 22 Ağustos 2024 | 1.327 Okunma Olimpiyat halkalarındaki renkler neden ayrımcılık anlamına geliyor?.. 10 Ağustos 2024 | 2.032 Okunma