Geçen haftaya kadar 31 Mart’taki yerel seçimlerde oy atmamayı
düşünüyordum.
Çünkü 24 Haziran gecesi yaşadığım hayal kırıklığının hâlâ
etkisindeydim. Öyle ya, rejim değişikliğinin gerçekleşeceği o büyük
seçimden önceki her Halk Arenası’nda, tüm yurtta sandık
güvenliğinin mutlaka sağlanması ve Anadolu Ajansı’nın seçim
sonuçlarını oldu bittiye getirme ihtimali karşısında ciddi önlemler
alınması gerektiğini belirtmiştim. Hatta ıslak imzalı tutanaklardan
alınacak doğru sonuçları Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) verileriyle
karşılaştırıp anlık olarak paylaşacak bir ajansın kurulmasının
zorunlu olduğunu belirtmiştim.
Bu konuda en yetkili
isimlerin verdikleri güvence ile yetinmemiş bir canlı yayında CHP
Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na da açıp kesin söz almıştım!
★★★
Seçim günü, ailecek İzmir’den kalkıp İstanbul’a gittik.
İkametgahımızın oldugu bölgede oylarımızı kullandık.
YSK’nın yasağı bitip Anadolu Ajansı sonuçları duyurmaya başlayınca,
yurttaşlık görevini yerine getirmiş olmanın iç huzuruyla, Halk
TV’yi seyretmeye koyulduk. Ama CHP’nin Genel Başkan
Yardımcılarından Onursal Adıgüzel eliyle kurduğu “Adil Seçim” adlı
platformun anlık sonuçları geçemediğine ve bir süre sonra da tümden
kilitlendiğine tanık olduk.
O anda yaşadığım hayal
kırıklığını anlatamam.
Hayal kırıklığımız, CHP Genel Merkezi’nden sonuçlarla ilgili
değerlendirme ve açıklamaların kamuoyunu tatmin edici biçimde
yapılmaması üzerine, derin bir üzüntüye dönüştü…
★★★
Üzüntüm aylar boyu sürdüğünden, o süreçte Halk
Arenası da yapmadım.
Çünkü 24 Haziran seçimi öncesinde meydanları dolduran,
CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin konuk olduğu
Antalya’daki canlı yayında 30 bin, İstanbul Bakırköy’de ise 60 bin
kişi önünde program yaparak, bize kendi dalında dünya rekoru kırma
ayrıcalığını yaşatan değerli seyircilerimiz de benzer duygulara
sahiplerdi.
★★★