Şükrü Elekdağ, tehdidin değişen parametrelerini açıklıyor
Elekdağ, “PKK, kırsala dayalı savaş modelini değiştirip şehirleri esas savaş alanı olarak belirledi. Kırsaldaki kadrolarıyla bombalı eylemler yaparak çatışma ortamı yaratmayı hedeflerken, şehir merkezlerinde halk ayaklanmasıyla kurtarılmış bölge yaratmaya yelteniyor” dedi…
Sevgili okurlarım, bilge diplomat, Emekli Büyükelçi Şükrü Elekdağ söyleşimizin dünkü ilk bölümünde sorularıma verdiği cevaplarla Kürt meselesinin bölgesel ve uluslararası boyutlarını da ortaya koymuş ve şu noktaların özellikle altını çizmişti:
1) PKK, fiilen ve resmen Türkiye’ye topyekûn savaş ilân etmiş ve bunu vurucu kuvvetlerinin büyük kısmı Suriye’de IŞİD’e karşı savaştığı bir sırada yaparak, güç kapasitesini aşırı derecede zorladığı hesapsız bir hamlede bulunmuştur. 2) PKK bu yanlışı şu nedenle yapmış olabilir: a) Suri-ye’de ABD’nin taktik müttefiki olması ve Batı medyasının aşırı övgüsünün PKK’da büyüklük kompleksi yaratması. b) Kuzey Suriye’de özerk bir bölge elde ederek buraya konumlanmış olmanın sağladığı stratejik ve siyasi avantajların, kendisinde aşırı özgüven yaratması. c) PKK’nın çözüm süreci sırasında militanlarını artırmasının, yeni ve ağır silahlar tedarik etmesinin, alan hakimiyeti sağlamasının ve şehirlerde çatışma gücüne ulaşmasının, terör örgütünde psikolojik üstünlük duygusu yaratması. d) İran-Suriye-Irak üçgeninin etki alanındaki PKK’nın bu devletler tarafından yönlendirilmesi…