Bir varmış, bir yokmuş…
Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, develer tellal iken, pireler berber iken, ben ninemin beşiğini tıngır mıngır sallar iken, çoook uzak diyarlarda “Rüzgarlı Tepe” denilen bir orman varmış.
Ormanda bilge bir kaplumbağa yaşarmış.
Gel zaman git zaman, ormandaki münafıklar kaplumbağaya karşı bir ittifak oluşturmuşlar.
Zira kaplumbağa etliye, sütlüye, dertliye, kısacası her şeye karışıyor, yanlış giden işlere itiraz ediyormuş.
Bu durum, fena halde canlarını sıkıyormuş…