Uğur Dündar Sözcü Gazetesi

Şehit kanıyla yazılan destanlar haftası!..

Beni çok etkileyen iki tarihi olay, Zafer Haftası geldiğinde gözlerimin önünden bir film şeridi gibi akmaya başlar.★★★Yıl 1915… Çanakkale Kara Savaşları’nın en kanlı günleri… Vefa...

28 Ağustos 2019 | 145 okunma

Beni çok etkileyen iki tarihi olay, Zafer Haftası geldiğinde gözlerimin önünden bir film şeridi gibi akmaya başlar.

★★★

Yıl 1915… Çanakkale Kara Savaşları’nın en kanlı günleri…
Vefa Sultanisi (Lisesi) öğretmenlerinden Ahmet Rıfkı Bey, sınıfa girerken öğrencilerine selam verir ama onlar, karşılıksız bırakırlar. Hoca şaşkın “Hayırdır çocuklar” der.
Arka sıralardan bir öğrenci ayağa kalkar “Hocam mahallede eli silah tutan herkes Çanakkale’de. Bizim yaşımız tutmuyor diye göndermiyorlar. Ama siz hâlâ buradasınız. Vatan elden giderse bize vereceğiniz eğitim ne işe yarar” diye sorar.
Çok üzülen hoca, hemen bir dilekçe yazarak okuldan ayrılır ve Çanakkale yoluna düşmek üzere hazırlıklara koyulur. Ancak Şehzadebaşı’nda birlikte oturduğu annesi yaşlı ve hastadır. Bakacak kimsesi de yoktur.
Ahmet Rıfkı Bey”in aklına, mahalle bakkalı Selahattin Adil Efendi gelir. Dükkana gidip, cebinden çıkardığı “üç otuz para” olarak ifade edilen tüm birikimini uzatır:
“Selahattin Amca, Allah’ın izniyle vatanın böğrüne saplanan hançeri çıkarmaya gidiyorum” der. “Bütün param budur. Senden ricam anamı iaşesiz bırakmamandır. Biriken borcumu döndüğümde öderim…”
Helalleşirler, ayrılır…

★★★

Mayıs ayında gittiği Çanakkale’de çeşitli cephelerde savaştıktan sonra, aralık ayında şehit düşer. Acı haberi alan annesi dayanıklı bir kadındır.
Gözü yaşlı dua ettiği günlerin birinde aklına, bakkala olan borcu gelir. Hemen gider;
“Selahattin Efendi, biliyorsun oğlum Çanakkale’de şehit düştü” der. “Şehitlik künyesi ve üzerinden çıkanlar, bir ikramiye ile bana ulaştırıldı. Bizim şu veresiye defterini çıkar da helalleşelim. 7 aydır beş kuruş ödemedik. Evladım borçlu yatmasın.”
Selahattin Efendi “Senin okuman yoktur, bir yakınını gönder, biz onunla hesaplaşırız teyze” cevabını verir.
Ayşe Hanım yanına komşunun kızı Gülşah’ı alarak tekrar veresiye defterini görmeye gider.
Bakkal Selahattin Adil Efendi titreyen elleriyle defteri açar ve komşu kızı okumaya başlar. Okurken gözleri dolar ve hıçkırıklarla ağlar.
Zira Ahmet Rıfkı’nın hesabı kırmızı kalemle çizilmiş ve sayfaya boydan boya şöyle yazılmıştır:
“Bu hesap, Ahmet Rıfkı’nın helal kanıyla ödenmiştir, vesselam…”

★★★

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yılkı atları susuzluktan ölüyorlar!.. 04 Eylül 2024 | 1.895 Okunma 30 Ağustos Zaferi, ölüm ve sürgünden kurtuluşun, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun adıdır!.. 30 Ağustos 2024 | 2.222 Okunma Vergi denetimleri düşük gelir grubundaki yurttaşlara mı yapılıyor?.. 28 Ağustos 2024 | 2.381 Okunma İklim krizinin ülkemiz üzerindeki ölümcül etkilerinin farkında mısınız?.. 22 Ağustos 2024 | 1.327 Okunma Olimpiyat halkalarındaki renkler neden ayrımcılık anlamına geliyor?.. 10 Ağustos 2024 | 2.032 Okunma